Bu gördüğünüz balığın ismi Napolyon. Ne kadar da küçük görünüyor değil mi?!
Napolyon adını almasının sebebi, kafasının üzerindeki yumru şeklidir.
Güçlü ve cesur olan bu tür, insanlarla çok iyi diyalog kurabilen ve evcil hayvan gibi kendini sevdiren bir balıktır. Ben bu balık ile Kızıldeniz’de yüzme şansına nail olmuş birisi olarak, büyüklüğünü ilk gördüğümde kalbim yerinden çıkacak sanmıştım.
Kızıldeniz’in simgeleşmiş bir kaç türünden biri olan Napolyon balığının aynı insana benzeyen kalın dudakları vardır.
Bu balıkların boyları 4-5 insan boyuna kadar ulaşmaktadır. Ortalama 7-8 metreyi bulmaktadır ve 180-200 kg ağırlığı olanları bile Kızıldeniz’de mevcuttur. Yaşam sürelerinin 25-30 yılı bulduğu da bilinen bir gerçektir…
Bu kocaman balığın yediği şeyler sanıldığı gibi büyük canlılar değildir. Besin kaynakları mercanlar ve küçük deniz böcekleri olarak bilinmesine karşın; Kızıldeniz’de birlikte dalış yaptığımız dalış hocamız, yuvasını bildiği 1,5 metrelik Napolyon’a pişmiş yumurta götürmüştü!
Teknedeyken hocamın elinde pişmiş yumurta gördüğümde sordum. Cevaben bana dedi ki: “Bu balık böyle büyük olmasına rağmen çok sevecendir, onu sevebilirsiniz ve yumurtaya da bayılır!”
Sonrasında yumurtamızı ve ekipmanlarımızı kuşanıp dalışımıza başladık. Ortalama 25-26 mt derinliklerde Napolyon’umuzu bulduk. Önce kendisini bildiğiniz kedi severmiş gibi sevdik, sonrasında mükafatını verdiğimizde saniyesinde yumurtaları kaptı ve elimize de hiç zarar vermedi.
Çok farklı bir deneyim oldu benim için ve bir kez daha anladım ki doğada canlılar sadece barınmak ve hayatta kalabilmek adına saldırmalarına rağmen, biz insanoğlu acaba neden bize yararı olan doğaya ve içerisindeki canlılara bu kadar zarar veriyoruz?..