Bu çorbada benim de tuzum olsun dedim ve kendi hikayemi anlatmakla başlamak istedim bu hikaye bir çocuğun hayalleri ile başlayıp annesinin destekleri ile oluştu.
Evet ben şu anda tenis antrenörlüğü yapaktayım ,şu anda bazılarının ne kadar güzel bir işin var dediğimi duymaktayım.Evet güzel fakat her zaman öyle değildi ,ben tenis oynamaya ortaokulda başladım ve ilkokulda jimnastik , bale ve voleybolda oynadım.Ama tenis hepsinden farklı idi benim için ve hep öyle kaldı ve kalmaya devam etmekte.
Üniversite çağına gelince de bu aşk devam etti ve antrenör olmaya karar verip spor akademisi okudum hali hazırda çalışmaya da başladım.
Ama işler istediğim gibi gitmedi ve mezun olduktan sonra tenisten soğuduğumu düşünüp, İngiltereye gidip tenisi bıraktım memlekete dönüncede alakasız bir işte çalıştım.
1 sene geçtikten sonra içimde büyüyen tenis aşkı beni yine tenise döndürdü hatta şu anda ilk işe başladığım klüpte çalışmaktayım.
İşin özü insan ne kadar kaçarsa kaçsın sonuda hayat onu doğru yolu göstermekte sadece biraz cesur olmak gerekiyor galiba belkide ben bu değişikleri yapmasaydım asla tenisin benim için önemini anlayamayacaktı.
Bu benim hikayem. Bundan sonraki yazılarımda tenisle ilgili daha çok bilgi vermeye çalışacağım.