Ah nasıl güzelsin Alaçatı. Bakmalara doyamam. Daracık sokaklarını süsleyen minik masa ve sandalyelerin, çiçekli pencerelerin, rengarenk dünyanla her bir köşen ayrı bir fotoroman. Bir de gelinlerin… Evet gelinlerin.
Alaçatı’da bir cafede oturup kahvenizi yudumlarken yaklaşık bir saat içinde abartmıyorum 5-6 gelin görebiliyorsunuz. Hatta her sokakta bir fotoğrafçının eşlik ettiği gelin ve damat görebilirsiniz. Ben ilk başta Alaçatı bir çok düğüne ev sahipliği yapıyor ve bu çiftler de kuaförden çıkan çiftler zannettim. Hani hazır makyaj falan da tazeyken fotoğraf da çektirsinler ve unutulmaz günlerini belgelesinler. Şu ana kadar Alaçatı’ya bir kaç düğün için de gelmiş olmam nedeniyle böyle düşünmem normal değil mi? Değilmiş.
Meğer yeni bir trende tanık olmaktaymışım.
Bu gelinler damatlar zaten evlilerlermiş. Yani kısa bir süre önce düğünlerini başka baişka yerlerde yapmış çiftlermiş. Şimdi böyle bir moda varmış. Düğün yapıldıktan bir kaç hafta sonra gelinlikler damatlıklar kuru temizlemede temizleniyor, saçlar başlar makyajlar, damat traşları yapılıyor ve Alaçatı’ya gelinip profesyonel bir fotoğrafçıyla çekim yapılıyormuş.
Alaçatı’ya giderseniz ve her köşe başında poz veren bir gelin damat görürseniz ya da yanınızdan eteklerinin uçlarını tutarak salına salına bir gelin geçerse sebebi budur.
Ah Alaçatı, güzel Alaçatı. Sen de bu kadar fotojenik olmasaymışsın.
Güzel Alaçatı’nın şapşahane bir köşesinden sevgiler.
Özlem.